Öncelikle harika bir iki ay olduğunu söylemeliyim... Bir kere en güzel yanı şu mis gibi çiçeklerimle kokan salonum oldu. Bu sıralar bizim salon sıklıkla gül kokmakta ;)
Kendisi benim ilk hamsi tava deneyimim olur ;) |
Bu da acayip sağlıklı ve pratik bir şey: Fırında bol sebzeli mücver. |
Bol bol kayve içtim... Kahve tek başına içilir mi? Hayıııır... Güzel sohbetleri de ekledim yudumlarıma ve güzel insanları tabii... :)
Biraz köpüksüz mü olmuş ne ?? :) |
Hımmm, Bebek Sahlepciğimi ek gıdaya geçirdiğimi söylemiştim burada ve burada ... Anne sütümüz yetiyor aslında ama benim meraklı miniğim emerken sürekli etrafa bakındığı için sağlıklı bir emme süreci geçiremiyoruz. Anlayacağınız çabuk sıkılıyoruz. Her ne kadar ek gıdaya geçsek de anne sütünü günde 5 öğün veriyorum. Ayrıca yaptığım muhallebilere, meyve pürelerine ve sebze çorbalarına da piştikten sonra bir miktar anne sütü ekliyorum. Hem tadını daha bir benimsiyor hem de bahaneyle anne sütü de almış oluyor bebiş. Anne sütü gerçekten çok önemli bir besin kaynağı olduğundan nasip olursa 2 yaşına kadar emsin istiyorum. Bakalım hayırlısı :)Lafı uzatıyorum yine. Uzun süredir yazmayınca böyle oluyormuş demek ki. Uzun lafın kısası acemi anne ben, bebeğim için evde yoğurt mayalamaya başladım. Normalde üşengeçliğimden hiç yapmayacağım bir şey ama annelik başka bir şeymiş. Yapamam dediğim her şeyi yapıyorum. Nerede o eski tembel ve uykuya düşkün Sıcak Sahlep :) Şimdilerde zombi ile karınca karışımı yarı uykusuzluktan bitkin düşmüş, yarı çalışkan bir hayat tarzı benimsemekteyim. Tezat olduğunun farkındayım ama durum aynen böyle bizde. :)
Tadına baktığım nasıl da belli, kenarı tırtıklanmış :) |
Bu süreçte tabi hep evde de takılmadık. Misafirlerimiz ve biz o avm senin bu avm benim gezdik durduk. Bazı zamanlar Bebek Sahlep de bize eşlik etti.
Gölbaşı'nda Mogan Gölü kenarında kahvaltı yapılacak harika cafeler keşfettik ve hatta birine arkadaşlarımızla gittik. Bizim için güzel bir pazar sabahı oldu.
Keşke sofrayı silip süpürmeden önce çekseymişiz fotoyu :) |
Eşimden yeni bir kahve yapma tekniği öğrendim. Kahveyi cezvede değil fincanda yapıyor kendisi. Bildiğiniz fincanı koyuveriyor ocağın üstüne hiç kırılır mı kırılmaz mı demeden :) Allah'tan bizimkiler dayanıklıymış. Size tavsiyem sağlamlığından emin olduğunuz bir fincanla mutlaka deneyin. Tadı harika çünkü ...
İşte günler böyle geçti gitti... Aslında sayfanın facebook adresinde daha kolay paylaşım yapabiliyorum ama bloga yazmanın tadı başka tabi. Hmm bu arada facebook sayfamıza bakmak isterseniz adresimiz https://www.facebook.com/sicaksahlepblog?fref=ts bekleriz :) Eğer biraz daha yazmaya devam edersem hiç susturamayacaksınız beni. En iyisi mi ben çenem düşmeden kaçayım yavaştan... Yeni postlarda görüşmek üzere....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder